Hakkımda

30 Mayıs 2011 Pazartesi

uyu biraz..

değişken ruhhalime uyum sağlayamadığın ve içinden çok kızdığın bir yana.. isteyip ulaşamadığın el üstünde tutamadığınım; sen olmadığın zamanları sevmiyorum

o zamanları sevmiyorum.
O eskiyi anımsatan masalların bende gizli. Görüyorsun, isim koyamıyorsun ya.. unuttuğun ne varsa hatırlatıyorum sana.

Yalnış zamanların iki kahramanıyız biz. iki farklı dağın tepesinde arasındaki uçurumları umursamamaya çalışıyoruz. bir rüzgar esiyor aramızdan bölünüyoruz.
Kalbimde tüm amalara yer verirken vicdanımı susturmaya çalışıyorum. Rüzgar şiddetleniyor peşisıra ben oluveriyor bir anda.
yanından geçiyorum, çarpıyorum ve yumuşak bir şekilde.

Arsızlığım sinir ediyor bazen bazen hoşuna gidiyor. sen benim kadar karışık değilsin ama bilmiyorsun nasıl davranman gerektiğini. Doğru zannediyorsun ama doğru değil.. ben senden hissedemediklerim için değil, hissettiremediklerin için vazgeçicem, korkuların, kaba tavırların yüzünden vazgeçicem. öylesine tokum ki bunlara.. aradığımın bu olmadığını bildiğim için vazgeçicem.

PSS

28 Mayıs 2011 Cumartesi

sana inanmıyorum

Gri sabaha uyanmaktan korkmuyorum, etkilemiyor artik gokyuzunden akan damlalar,biliyorum ki sonsuz degil, sonsuza kadar benimle değil, tıpkı senin gibi, tıpki oncekiler gibi, tıpkı yeni gelenler gibi...

Nasılsın sorularına " gucleniyorum" diye cevap veriyorum. Aldığın, çaldığın ne varsa tamamlıyorum, toparlıyorum ve ozume donuyorum..
Gıpta ettigin, hayran kaldıgın hale geliyorum; umursamazlasiyorum, değerlerim değişiyor, hayatı daha guzel ve eglenceli yasiyorum.. Ben büyümüyorum artık, yeniden değişiyorum ve senden oğrendiğim ne varsa unutuyorum.

Tesekkur ederim.

artık sana inanmiyorum.

PSS

21 Mayıs 2011 Cumartesi

artık daha yakınsın bana...

ufak tesadüflerim kapı aralığından sızıp geldiler o gün yanıma. Tuşlara bastığımda fısıldadım kendime bir şeyler belli belirsiz. Duymamazlıktan gelip, kovdum meleklerimi.
o gün biliyordum; Tesadüf, isteklerin yanılsamasıydı, telefonun ucundaki o sesteydi.
Bir şeyler olacaktı ve ben bunu durduramayacaktım. Bir isim bulacaktım, acımı hafifletsin diye.

Nedeni yok, hiç sormadım. Her adımı kusursuz planlanan oyunun içinde başroldüm. Her duyguyu çeken ve yaşatan tenimin direnmediği yerdeydim. Çevremde duvarlar ve aşmaya çalıştığım imkansızlıklar vardı. Karanlıktı bir tarafı. Kendisini öyle gizlemiştiki, içine gömdüklerine kendini de katmıştı, unutmuştu kendini dinlemeyi, çok korkuyordu; kırılmaktan, inanmaktan yeniden...

rüya gibiydi, korktuğum, sevmediğim, gülümsediğim, parladığım herşeyin içindeydim. karar veremedim iyi kötü doğru yanlış ne varsa..
sonrası veya öncesi yoktu, an'ların kraliçesiydim gözlerinde.

kalplerimizde yaralarımızla gözlerimizi kapadık ve yükseldik olabildiğince, her defasında daha yakınlaştı adımlarımız. Kendimize yalanlar söyledik, kilitli kapıların anahtarlarını topladık ve paylaştık.

güneşi arkamıza aldık, gölgelerimizle oynadık, "biz" olamadık, olamazdık. Yine de gülümsedik, kahkahalar attık.

uyandığımda sessiz ve kızgın bir filmin sonuna gelmiştim.. sanki her şeyi o biliyordu ve ben sadece izliyordum uzaktan. inanmak istediğim yanım, anlatmak istediğim kadardı o dünya, aynı nakaratta defalarca dinlediğim ve sıkılmadığım o melodiydi.. bir gün tükenecekti...

PSS