Hakkımda

9 Eylül 2012 Pazar

ve

Evimin arka sokaklarından gelen sesler bölemezken uykumu, her gece aynı rüyayı görmek değildi yoran..
"Nasılsın?"
Ölüyorum ve elimde kalan umutları bir paket sigaraya sattım.. dağıttım yatağımın üzerine izmaritlerini..
Herşeyi yenilerken içimde yeni alışkanlıklar edinmişim beni azaltan..
dur demişler, uyarmışlar, gözyaşlarımı silmişler ama duymamışım..
meğer sevememişim, inanmamışım.. gördüğüm her suret aynı yalanı söylemiş her defasında inanır durmuşum.
Ne istersem o olmuş,

vakit daralıyor..
inandığım her şey anlamsız artık.. bugün ölebilseydim gene yanında olmak isterdim ama en çok bugün ölmeyi isterdim
tüm sayfaları kopardım yanlış yazmaktan.. boş bir defter oldu hayat şimdi.
biraz sesini kıstığım mantığım tam karşımda
Hoşgeldin..

PSS

22 Nisan 2012 Pazar

olasılığına mecburiyetim..


Herşeyin başladığı yerde durup düşündüm günler boyu.. birinde vardın birinde yoktun, yoktuk.. ben o yokluğun gölgesinde kalbimi bıraktım bir ağaç gölgesinde. Uzunca bir yol gördüğüm, ıssız.. ağaçların yeşili gözlerini anımsattığında bir bıçak acısı daha saplandı en derine..

Anlatamadım, söyleyemedim, çoğu zaman tarif edemedim imkansızlığımı. Başka türlü gösterdim, gördüğümüm şey; görmek istemediğim bir kitabın son sayfasıydı. O sayfayı hiç kapatamadım

Elimden geldiğince uzaklaştırmaya çalıştım seni ve bizi benden.. Ne kadar uzağa atarsam o kadar acı bir bekleyiş gerçekleşti. Ellerimden kayıp giden sen, bir de ben vardı artık

Bitmesini hiç istemediğim bir filmin sonunu kendi ellerimle yazdım. Öyle kanadı ki içim seni daha çok kanattım, değiştirdim.
Bir buğu vardı cama yansıyan.. izleri belirli belirsiz bir yazı gördüm. Bir son yazdım ellerime kanı bulaştı olasılıksızığın..

Ben seni kendimden çok sevdim bu yüzden nefret ettim dünyamdan senden ve kendimden...

Herşeyi bir kenara atıp kaçmak istedim bir kez daha.. bu kez yapamadım. Bu kez o kadar büyümüştüm ki kendimce mantıklı olan bir yolu seçmem gerektiğini öğrettiler bana. Herkese zarar veremezdim bu kez. Ellerimden kayıp gitmene izin verdim, seni bendeki acıya tutsak ettim. Tüm imkansızlıklara rağmen yanımda olan sana kustum tüm nefretimi ve isyanımı, en çok seni üzdüm, en çok seni sevdiğimden..

Sırtımı döndüğümde sen ol istedim bana sarılan, sen ol o hayalimdeki melek, o kadar uzaktı ki hayallerim; bu kez hayallerime küstüm hayatımla beraber.
Suskunluğumda aşık olduğum kadın, uzaklıklar beni koparmadı senden.. olması gerekeni yaşıyorum sadece. Bana baktıklarında seni görüyorlar artık. Kaybettiklerimin ağırlığıyla yaşıyorum.. ne kadar zor olsada anlatamadığım gerçekliğimi dizlerinde unutuyorum.

Hayatımın diyetini ödüyorum ve kayboluyorum gerçekliğinde.. zamanın durmasını istediğim o yerde bendeki senle kapıyorum gözlerimi.. biraz uzak biraz yakın bir geçmişin izlerini silmeye çalışıyorum.

Herşeye rağmen bilmeni istiyorum; seninle tam olan ben, sensiz ölüyorum ve buna mecburum..

--PSS--

23 Şubat 2012 Perşembe

"ben"den dağılan

hayır hayat zor değil bana .. o yarım kalan kalplerin onlarca bölünmüş parçalarını toplayıp birleştirememem benim suçum değil veya olduğundan daha saçma, anlamsız bir kontrol seviyesinde tek elin havada canbazlık yaparken bulmam kendimi benim suçum değil...

herşeyin tam olması gerekmiyor, hayır herşey olması gerektiği gibi değil ve kaçtıkça daha da çoğalacak bölünmüşlükler.. o dur noktasındaki çarpı işaretini kaybetmiş, tabelaların gösterdiği yönlerdeki boşlukları patlata patlata ilerleyiyorum.

Güzel bir uyku sonrası yorgunluğum geçmemiş olabilir. Kendi ayaklarımın üzerinde uyuyorum bu kez. kendi kaybetmişliklerimi gömmeye çalışırken daha çok dibe batıyorum yükselirken..

evet meydan okuyorum.. hep kazanan tarafta olacağım,kaybetmeyi öğrenmiyorum ısrarla.. Benden dağılan tüm parçaları sakla kendine. Onlara bakarken de kendini görüceksin...

PSS