ruhuma sinen emanet duygularla
ezberini unuttuğum oyunun ortasındayım,
seyirciler sabırsız, dikkatsiz ve inanmış.
anlamıyorlar anlatamıyorum bu kez.
biraz sabır, çok yoruldum.
çünkü ben hep çoktum.
peşi sıra gelen an'lar, sesler , gölgeler,
tasarlanan kapılar ve girmek istemeyen benliğimin elini sımsıkı tuttum.
inatlarımla yüzleşirken, aynı anda sessizliğimle neşemi barıştırma çabama hayranken,
nereden çıktı bu damlalar bedenimden süzülüyor.
başrol ilizyonunu çektim çıkardım o perdeden
bir paradox daha tasarladım.
çevirdim attım.
önce ben atladım.
vazgeçtim bu gece o suratlardan
bilmeseydim keşke,
direndiğim her bilgi şimdi karşımda bekleyişte,
-nasıl devam edebilirdim hepsiyle? , bu sebeptendi unutman..., fısıltıyla.
zamanı gelmiş;
direndiğim sorular, anlamamazlıktan gelmelerim
hepsi yanıtlanacak, dinicek
eskisi gibi olmayacak
yakmayacak korkulan kadar
kabul
beklediğine değilen günün sabahı gibi
vedasını yapacak
en uzun basmağa çıkacak,
beklettiği için özür dileyecek...
PSS