Hakkımda

19 Kasım 2010 Cuma

kahve molası

"gördüğüm yerde tanırım..." dedi kadın içinden, "...senin gibileri"
"Canın gerçekten çok yanmış. Sevmeyi de öğretmemişler, affetmeyi de"

"Dün bir rüya gördüm" dedi adam," içinde sen vardın, baştan sona seninleydim.."
Gülümsedi kadın. "dün bir yalan duydum" dedi, "baştan sona sen söyledin".
adam duymamazlıktan geldi, sonra kabullenir gibi oldu, bir yalan daha söyledi.
Kadın bu kez inanmış gbi gözüktü. Adamın yalnızlığı o kadar büyüktü ki, dayanılmaz dı ki yarattığı dünya, daha fazla yıkmak istemedi.. ufak zaferlerini kutladı adamın.

Sürekli duymak istediği şarkı gibi tükendi.

17 Kasım 2010 Çarşamba

Yazıyorum, unutuyorum, özgürleşiyorum.

Aynı şifreyle  sadece bir süre aynı yere giriş yapabilirsiniz..
ya zaman, ya sistem, ya dış etkenler mutlaka  şifrenizi değiştirmenizi sağlayacaklardır. Ne yaparsanız yapın.. aynı şifreyi ömrünüzün sonuna kadar kullanamazsınız. aynı yalanı sürekli söyleyemeyeceğiniz ve aynı kalamayacağınız gibi.

Hayatta anlamamız gereken bazı hassas noktaları, söylemekten duymaktan sıkılmış dahi olsak anlamadığımız takdirde tarih bizim için  tekerrürden ibaret olur. O gururla söylediğimiz "sil baştan"lar   herkesin harcı değildir.

Hayatı sorgulamaya başladığımız dönemler aslında kendimize uğraş aradığımız dönemlere tekabül eder.  Kimisi için boş vakit kimisi için bol vakit kıymetlidir kimisi ise özgürlüğü kendi kısıtlanmış dünyasında arar ve orda mutlu olur. Her gittiği yere beynini ve kalbini de götüreceğini unutarak..

içtiğimiz her biranın ilk yudumunda ve son yudumunda daha da derinleşir ya anılarımız, onları yakmanın en güzel yolu 2.yi söylemek değildir aslında. En büyük hediyesidir tanrnın unutmak... sadece isteyene.

Yazıyorum, unutuyorum, özgürleşiyorum..


PSS